Çeşme Gezilecek Yerler

- Çeşme Kalesi: 1508 yılında diktörtgen şeklinde yaptırılmış olan kale, 2. Beyazıt inşa edildi. Aslında ilk yapıldığı zamanlarda denize sıfırdı ama zamanla dolması sonucu içeride kaldı. 26 kulesi ve üç hendekle harika bir görüntü sergilenmiş. Kalede her yıl Çeşme Müzik yarışması ve Çeşme Festivali düzenleniyor.

- Ilıcası ve Kumsalları: Ortalama 2 Km civarı Geniş ve beyaz kumlu plajları, kaliteli konaklama tesisleri ve termal şifası ile Çeşme'nin en büyük ve harika tatil yerlerinden biridir. Diğer bölgelere göre en özgün yanı denizin içinden kaynayan sıcak termal sular. Bu durum bölgeyi kocaman bir termal havuz durumuna getiriyor. Ilıca'nın konaklama yeme içme kapasitesi turistlerin ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde. Küçük konaklama tesislerinde bile kaplıca suyunu rahatlıkla bulabilirsiniz. Çeşmeye giderken bir başka avantajlı özellik ailenizle gidebilmeniz. Yani eğer küçüğünüz varsa, kıyıdan denize doğru yüz metrelik bir şerit insan boyunu geçmeyecek derinlikte. Yapılan araştırmalarda Termal kaynaklarla beslenen sığ sularda, ultraviyole ışınlarının insan sağlığına çok daha faydalı olduğu ortaya çıkarıldı.

- Boyalık Koyu: Güzel plajları olan bir koydur. Çeşme'nin en hızlı gelişen yerlerinden biri. Koyda yer alan Kalem Burnunun kara ile bakıştığı yerde yapıldığı dönemlerde Türkiye'nin en büyük ve en modern konaklama tesisleri var.

- Kervansaray: 1528'de inşa edilen Kervansaray Çeşmeye bambaşka bir anlam katar. Sultan Süleymanca yapılan yapı, bugün 45 odalı bir otel olarak hizmet vermekte. Burada gece eğlencesi ve alış veriş yerleri bulmanız mümkün.

- Müzeler: Çeşmenin tarihinin zenginliğini kavrayabilmek için müzeye gitmek gerekiyor. Müzede 320 adet arkeolojik 126 adet etnografik eser ile 31 adet sikke, toplam olarak 477 adet eser bulunuyor. Bu eserler Erythrai, Alaçatı ve Kalemburnundan çıkarılmış. Müze tel: 0.232.712 66 09, gidebileceğiniz uygun saatler: 08.30-12.00/13.00-17.00 arasıdır.

- Erytrai: Ildırı köyü tarihteki adı Erytrai'dir. Kent toprağının kızıl olması sebebiyle kırmızı anlamına gelen Erytrai kullanılmış. Yapılan bazı araştırmalar bölgede ilk Tunç Çağ’ından bu yana yerleşimin olduğunu göstermiştir. 16.yy.dan itibaren Ilderen ve Ildırı isimleri ile çağırılmıştır.